TYPOLOGIES

Cultural

+ 2
DIFFICULTY

MIN. AGE

DOĞU KARADENİZ YAYLALARI

Doğu Karadeniz Yaylaları

  • Rize ve Artvin'nde geçen koşturmasız program
  • Manzarası ile nefes kesen Gito, Sal & Pokut Yaylaları
  • Ekolojik yapısıyla ünlü Fırtına Vadisi
  • Biyosfer alanı Macahel Vadisi
  • 360 derece manzarası ve günbatımıyla Huser Yaylası
  • Kamilet & Çağlayan Vadileri
  • Palovit, Maral & Mençuna Şelaleleri
  • Büyüleyici gölleriyle Verçenik Dağı çevresi
  • Macahel'in köyleri; Maral, İremit, Camili, Kayalar
  • Tarihi konaklar ve taş köprüler
  • Yayla ve göllere doğa yürüyüşleri
  • Leziz yöresel yemekler
  • Sürpriz ikramlar

Rezervasyon ve İletişim Bilgilerimiz için Tıklayınız

PROGRAM

Trabzon Havalimanı’nda saat 10:30'daki buluşmanın ardından aracımızla Fırtına Vadisi’ne doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik sahil yolu yolculuğundan sonra vadiye giriş yapacağız. Vadide öğle yemeğimizi aldıktan sonra bölgenin özgünlüğünü korumuş yaylalarından birine gidecek, zirvesine yürüyüş yapacak sonrasında da komşu Badara Mezrası'nı ziyaret edip dolaşarak turumuza başlıyoruz.

İlk durağımız yol üstündeki Şimşir Ormanları olacak.Dünyanın en büyük ikinci şimşir ormanı dense de bu konuda kesin bir kanıt yok. Son yıllarda şimşirler hastalandı ve kurudular. Diyeceksiniz ki buraya neden getirdiniz. Kurumuş şimşir ormanının enteresan bir güzelliği var. Tabi ki temennimiz şimşirlerin tekrar canlanması. :( Şimşir Ormanları ziyretimizi tamamladıktan sonra Gito Yaylası'na doğru yola çıkıyoruz.

Yaklaşık 40-50 dakikalık bir yolculukla 2050 metre yükseklikteki Gito Yaylası'na varıyoruz. Fırtına Vadisi'ne hakim bir konumdaki Gito'da; Pokut Yaylası, Çat Köyü, Badara Mezrası, Altıparmak Dağları ve hatta hava berraksa Gürcistan Dağları manzaramızı oluşturacak.Yayladai serbest zamanın ardından yaylanın üstünde göreceğiniz tepeye bir yürüyüş yapacağız. Bu yürüyüşü herkes rahatlıkla gerçekleştirebilir. Yaklaşık yarım saat sonra tepeye varmış olacağız. Burada manzara inanılmaz. 360 derecelik bir panaromaya sahip denizi de gören bir nokta. Burada kısa bir mola verip sürpriz ikramlarımızla birlikte manzaranın keyfini çıkardıktan sonra aşağıya iniş başlıyor. Aracımızla Gito Yaylası'ndan Badara Mezrası'na geçiyoruz. Badara Mezrası aslında küçük bir yayla. Önündeki küçük göleti ile güzel de bir fotoğraf veriyor. Badara'da yaptığımız kısa gezi sonrası vadi tabanına doğru inişe geçiyoruz. Otelimize doğru giderken yine yol üstünde yer alan Zil Kale'ye (Zir Kale) gidiyoruz. 14.yy’a tarihlenen kaleyi gezip fotoğrafladıktan sonra otelimize geçiyoruz.

Kahvaltının ardından yoğun bir güne başlıyoruz. Bulut Şelalesi ve Büyük Göl'de (2800m) yüzme şansımız olacak. Mayo ve havlularınızı yanınıza almayı unutmayın.

İlk olarak Tar Deresi parkuruna gidiyoruz. Yaklaşık 45 dakikalık kolay bir yürüyüş sonunda Bulut Şelalesi‘ne gelmiş oluyoruz. İsteyenler burada yüzebilir. Burada verdiğimiz moladan sonra geldiğimiz yoldan geri dönüyoruz ve Ayder Yaylası'na çıkıyoruz. Ayder Yaylası'nda kısa bir mola verip Gelintülü Şelalesi'ni fotoğrafladıktan sonra yola devam ediyoruz.

Ayder'den sonra yörede Laz Yaylaları olarak bilinen ve tabi ki Lazların kurdukları ve yaşattıkları yaylaları göreceğiz. Bir de Avusor Yaylası’nın üzerindeki göle yürüyüşümüz var. Avusor Yaylası’na kadar araçla çıkıyoruz. Yolda Hacizeni, Kvaokobğumeri (Yanlış yazmadık Lazca Taş Yığılı anlamına geliyor) ve Toba Yaylaları’nı göreceğiz.

Avusor Yaylası’na vardıktan sonra Büyük Göl’e 1,5 saatlik bir yürüyüş yapacağız.2800 metredeki bu gölde yüzme molası verdikten sonra aynı yoldan geri dönüyoruz. Avusor Yaylası'na vardıktan sonra yöresel öğle yemeğimizi alıyoruz.

Büyük Göl yürüyüşüne katılmak istemeyenler yaylada vakit geçirebilirler. Yemeğin ardından günbatımı için Huser Yaylası'na doğru yola çıkıyoruz. 2320 metre yükseklikteki yayla, 360olik manzarasıyla deniz dahil her yeri gören konumu ile ön plana çıkıyor. Bir de sosyal medyada bol bol gördüğünüz bulutlara değen salıncak da burada. Yayla civarında biraz yürüyüp salıncakta fotoğrafımızı çektirdikten sonra gün batımını bekleyeceğiz. Eğer bulut denizi de olursa bu hayatta gördüğünüz en güzel manzaralardan biri ile karşılaşacaksınız. Fotoğraf çekebilirsiniz veya sadece seyredebilirsiniz. smiley

Kahvaltının ardından gezimize başlıyoruz. Bugün birbirinden güzel üç yaylayı ziyaret edeceğiz. İlk olarak Pokut ve Sal Yaylası'na gideceğiz.

Hava durumu ve yol koşullara göre uygun araçla çıkacağımız Pokut ve Sal Yaylaları defalarca gazete ve dergilere konu olan, instagram paylaşımlarının vazgeçilmez noktası, 2000 metre yükseklikte muhteşem güzellikte iki yayladır. Tepe üstüne kurulu bu yaylalardaki tüm evlerin tamamen ahşaptır. Bakirliğini korumuş bu iki yaylanın etrafı vahşi bir ormanla çevrili, manzara ise doyulmaz.

Otelden yaklaşık 1 saatlik bir yolculuğun ardından ilk durağımız olan Sal Yaylası’na ulaşıyoruz. Yaylanın ön kısmındaki geniş çimenlik alan ve arkasında dizili yayla evleri farklı bir güzellik sunuyor. Hele Sal’ın üstündeki bankta oturmak, etrafı seyredip temiz havayı ciğerlere çekmek anlatılmaz yaşanır denen deneyimlerden. Sal Yaylası'yla olan birlikteliğimiz bittikten sonra Pokut Yaylası'na geçiyoruz.

İki yayla arasında yapacağımız yarım saatlik düz orman içi yürüyüş güne ayrı bir güzellik katacak. Bu kısa yürüyüşün ardından bu sefer Pokut Yaylası’nın manzarasının keyfini çıkarıyoruz. Bir yandan deniz, bir yandan Kaçkar, şansımız varsa bulut denizi ve bulutlardan başını çıkarmış dağ adacıkları. Etrafı balta girmemiş bir doğal yaşlı orman ile çevrili olan Pokut’a doyamayacaksınız. Pokut'ta manzaraya karşı vereceğimiz molada size sürpriz ikramlarımız olacak. Yaylayı gezip keyfini çıkardıktan sonra Hazindak Yaylası'na doğru yürüyüşe başlıyoruz.

Hazindak, 4 yaylanın yolunun kesiştiği bir tepe üzerinde kurulmuş küçük sevimli ve oldukça korunmuş bir yayla. 2,5 saatlik bir yürüyüşünün ardından yaylaya varıyoruz. Öğle yemeğimizi burada yiyip biraz vakit geçirdikten sonra aracımızla buluşup dönüşe geçiyoruz. Kalan zamana göre yol üstünde uğrayabileceğimiz bir kaç yer daha var. Muhteşem Palovit Şelalesi ise bu yürüyüşü taçlandıracaktır.  15 metre yükseklikteki şelale bölgenin en yüksek değil ama debisi en fazla olan şelalesidir. İsteyenler yoldan aşağıya inip şelalenin dibinde fotoğraf çektirebilir.

Şelaleden ayrıldıktan sonra maceraya doymanların yardımına ise Tarzanpark yetişecek. Buradaki molamızda isteyenler parktaki aktiviteleri yapabilir. Parktan ayrıldıktan sonra otelimize dönüyoruz.

Kahvaltıdan sonra otelimize 1 buçuk saatlik mesafede olan Trovit Yaylası’na doğru yola çıkıyoruz.

Trovit Yaylası 2500 metre yükseklikte yer alan, vadi içine kurulmuş ahşap ve taş evlerden oluşan bir yerleşim yeridir. Yaylada kısa bir fotoğraf molası verdikten sonra Yıldız Gölü'ne doğru çıkışa başlıyoruz. Ortasından dere akan vadide yaklaşık bir saatlik düz sayılavcak bir yürüyüş yaptıktan sonra sağa doğru yükselere yarım saatlik bir çıkışla 2900 metre yükseklikteki Yıldız Gölü'ne varıyoruz. Büyük denebilecek bir buzul gölü ile karşı karşıyayız. Gölün rengi ve sahili sizi Salda Gölündeymiş gibi hissettirebilir. İsteyenlerin rahatlıkla yüzebileceği gölde yaklaşık 1,5 saat kaldıktan ve öğle yemeğimizi burada yedikten sonra aynı yoldan dönüşe geçeceğiz.

Vadiden aşağıya inip Trovit Yaylasında aracımızla tekrar buluştuktan sonra 1800 metre yükseklikteki Elevit Yaylasına iniyoruz. Bir zamanların en çok ziyaret edilen ve Vartovır fastivalinin en coşkulu yaşandığı yaylalardan olan ''nüfusu belirsiz'' yayla şu an eski hareketli günlerini özlüyor. Yayla içinde yapılan yürüyüş ve fotoğraf molalarının ardından otelimize dönüşe geçiyoruz. Yol üzerindeki Çat Köprüsünde fotoğraf molası vermeyi de ihmal etmiyoruz tabi:)

Sabah erken kahvaltının ardından Macahel’e doğru yola çıkıyoruz. Bugünkü yolculuğumuz biraz uzun sürecek fakat Doğu Karadeniz’in en önemli ve özgünlüğünü korumuş yerlerinden biri olan Macahel’i göreceğiz.

Bu yolculuk sırasında yolumuzdan biraz saparak Borçka Karagöl’ü ziyaret ediyoruz. Bir heyelanın bu kadar güzel bir sonuç vermesi şaşırtıcı. 19. yy başlarında Klaskur Yaylası yakınlarındaki bir tepede oluşan heyelan Klaskur deresinin önünü kapatmış ve bu tabiat parkı statüsündeki göl oluşmuş.

Karagöl ziyaretinden sonra Macahel’e doğru devam ediyoruz ve bölgede ilk olarak Camili Köyü'ne gidiyoruz. Köyü gezip ahşap mimarisiyle dikkat çeken camiisini fotoğraflıyoruz.

Camili Köyü’nden ayrıldıktan sonra rotamızı Maral Köyü’ne çeviriyoruz. Maral’da Sevda ablanın yerinde öğle yemeğimizi alıp yarım saat sürecek Maral Şelalesi yürüyüşümüze başlıyoruz.

Maral Şelalesi, Türkiye‘nin tek kırımdan dökülen en yüksek şelalesidir. 63 metrelik Maral Şelalesi’ni yukarıdan seyredebileceğiniz gibi rehberle beraber dik patikayı inip çıkmayı göze alanlar şelalenin altında yüzme şansı da yakalayabilirler. Şelale gezisinin ardından Maral Köyü’ndeki otelimize yerleşiyoruz.

Bugünkü Macahel gezimizde İremit’ten Kayalar Köyü'ne vadi içinde yürüyeceğiz. Eski bir ahşap köprüden başlayan yürüyüş kullanılmayan toprak yoldan yükselerek devam ediyor. Yüksek çam ve gürgen ağaçları arasında geçen yürüyüş sırasında Macahel’in diğer köylerini hatta Gürcistan tarafını da göreceksiniz. Yaklaşık 500 metre irtifa kazanacağımız yürüyüşün süresi yaklaşık olarak 2,5 - 3 saat. Tepe noktada konumlanmış Kayalar Köyü manzaranın zirve yaptığı yer.

Burada biraz mola verdikten sonra (tüm grup isterse yürüyüş uzatılabilir) dere kenarına gidiyoruz.

Hep yayla hep yürüyüş olmaz biraz da keyif yapmak lazım diye düşünüyoruz. :) Rahatlıkla yüzebileceğiniz hatta kayalardan atlayabileceğimiz ve piknik yapabileceğimiz bir dere kenarına gideceğiz. Bugünkü öğle yemeği konseptimiz piknik şeklinde olacak.

Daha sonra bölgenin en eski camisini ziyaret edeceğiz. İremit Camii şu anda bulunduğu konuma başka bir yerden 1853 yılında taşınmış. Yapılış tarihi tam olarak bilinmiyor ama Camili Köyü'ndeki Ahşap Camii'den önce yapıldığı kesin. Ahşap üzerine el ile işlenmiş ve kök boyalarla renklendirilmiş desenlerle kaplı bu camide fotoğraflarımızı çektikten sonra otelimize dönüyoruz.

Kahvaltı sonrası Trabzon’a doğru dönüş yolculuğumuz başlıyor. Dönüş yolculuğumuz boyunca göreceğimiz bir çok olacak.
Hopa’da sahilyoluna ulaştıktan sonra yaklaşık 15 dakikalık bir yolculukla Arhavi’ye varıyoruz. Sonrasında Kamilet Vadisi'ne giriyoruz. Bölgede iki taş köprüyü bir arada görebileceğiniz tek yer olan Çifteköprü’yü ziyaret ettikten sonra aracımızla Mençuna Şelalesi yürüyüş parkurunun başına geliyoruz.

Patikadan yapılan yürüyüşle yaklaşık 45 dakikada şelaleye varıyoruz. Şelale doğa severler tarafından bir kaç yıldır ziyaret ediliyor. Yaklaşık 70 metreden dökülen şelale yüksek bir debiye sahip değil fakat görsel olarak bizleri tatmin edebiliyor. İsteyenler altındaki gölete girilebilir.

Şelaleden ayrıldıktan sonra aynı yoldan geri dönüp sahil yolunu kullanarak Rize'nin Fındıklı ilçesine varıyoruz. Burada gerçek Laz mimarisinin bugün hala ayakta olan muhteşem örneklerini ziyaret ettikten sonra rotamızı Trabzon Havaalanı’na doğru yolumuza devam ediyoruz.

Kalan zamana göre yolda Rize Bezi Atölyesi ve Sürmene Bıçağı satış noktalarına uğrayacağız. Saat 16:45-17:00 civarı Trabzon Havaalanı'na ulaşıyoruz. Maalesef tur bitti veda zamanı.