TYPOLOGIES

Cultural

+ 2
DIFFICULTY

MIN. AGE

AYŞE ARMAN ROTASI

Ayşe Arman Rotası

  • Tamamı Rize'de geçen koşturmasız program
  • 15 kişilik gruplar
  • 360 derece manzarası ve günbatımıyla Huser Yaylası
  • Manzaralarıyla nefes kesen Sal, Pokut,Tacikeri ve Gito Yaylaları
  • Zil Kale ve Palovit Şelalesi
  • Avusor Büyükgöl
  • Tar Deresi Vadisi ve Bulut Şelalesi
  • Ailelerin de katılabileceği yürüyüşler
  • Ekolojik yapısıyla ünlü Fırtına Vadisi
  • Bal ormanı Maselevat Yaylası
  • Tarihi konaklar, köprüler
  • Leziz yöresel yemekler
  • Sürpriz ikramlar

Rezervasyon ve İletişim Bilgilerimiz için Tıklayınız

PROGRAM

Trabzondaki buluşmanın ardından aracımızla Fırtına Vadisi’ne doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 1,5 saatlik sahil yolu yolculuğundan sonra vadiye giriş yapacağız.

Sahil yolundan ayrıldıktan sonra yapacağımız yaklaşık 40 dakikalık yolculuğun ardından yerel yaşama dokunmak için otelimizin bulunduğu Mollaveyis Köyü’ne gidiyoruz. Otelde alacağımız öğle yemeğinin ardından gezimize başlıyoruz.

Mollaveyis Köyü’nden Çinçiva Köyü’ne (Şenyuva) yürüyüş yapacağız. Parkurun tamamı orman içindedir. Etrafımız kestane, ıhlamur ve ladin ağaçlarıyla kaplı olacak. 45 dakikalık bir yürüyüş sonrası Zizna Bölgesi’ne varmış oluyoruz. Buradatarihi konakları ziyaret ediyoruz. Sonrasında Zizna’dan ayrılıp yürüyüşümüze devam edeceğiz. Orman içerisindeki patikalardan Çinçiva Köprüsü’ne kadar yaklaşık 1 saat 15 dakikalık bir yürüyüş daha yaparak günün ilk etabını tamamlıyoruz ve grup halinde tarihi Çinçiva Köprüsü’nde hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra rotamızı 1800 metre yükseklikteki Elevit Yaylası’na çeviriyoruz.

Yörenin en bilinen yaylalarından biri olup aslında köydür. Yani bayağı muhtarı, ihtiyar heyeti falan vardır. Hatta ihtiyarlardan başka kimse yok. Yayla bir zamanlar vartivor festivalleri ile meşhurdu. Şimdi eski heyecan yok ama gezginler tarafında çok bilinen bu yayla hala güzelliğini koruyor. Ahşap evleri, vadi içindeki konumu sizleri etkileyecektir.

Elevit’ten ayrıldıktan sonra Şimşir Ormanı'na gidiyoruz. Dünyanın en büyük ikinci şimşir ormanı dense de bu konuda kesin bir kanıt yok. Son yıllarda şimşirler hastalandı ve kurudular. Diyeceksiniz ki buraya neden getirdiniz. Kurumuş şimşir ormanının enteresan bir güzelliği var. Tabi ki temennimiz şimşirlerin tekrar canlanması. :( Şimşir Ormanları ziyaretimizi tamamladıktan sonra otelimize dönüp odalarımıza yerleşiyoruz.

Bugün bölgenin özgünlüğünü korumuş yaylalarından birine gidecek, zirvesine yürüyüş yapacak sonrasında da komşu Badara Mezrası'nı ziyaret edeceğiz. İlk olarak Gito Yaylası'na doğru yola çıkıyoruz.

Yaklaşık 60-70 dakikalık bir yolculukla 2050 metre yükseklikteki Gito Yaylası'na varıyoruz. Fırtına Vadisi'ne hakim bir konumdaki Gito'da; Pokut Yaylası, Çat Köyü, Badara Mezrası, Altıparmak Dağları ve hatta hava berraksa Gürcistan Dağları manzaramızı oluşturacak.

Gito'da ilk olarak yaylanın en üstündeki eve kadar 20 dakikalık kısa bir yürüyüş yapıyoruz. Ardından yaylanın üstünde göreceğiniz tepeye bir yürüyüş daha yapacağız. Bu iki yürüyüşü herkes rahatlıkla gerçekleştirebilir. Yaklaşık yarım saat sonra tepeye varmış olacağız. Burada manzara inanılmaz. 360 derecelik bir panaromaya sahip denizi de gören bir nokta. Burada kısa bir mola verip manzaranın keyfini çıkardıktan sonra yaylaya dönüp yöresel öğle yemeğimizi alıyoruz. Yemeğin ardından Aracımızla Gito Yaylası'ndan Badara Mezrası'na geçiyoruz. Badara Mezrası aslında küçük bir yayla. Önündeki küçük göleti ile güzel de bir fotoğraf veriyor. Badara'da yaptığımız kısa gezintinin ardından otelimize dönüyoruz.

Kahvaltının ardından Pokut & Sal Yaylaları'ndaki gezimize başlıyoruz.

Hava durumu ve yol koşullara göre uygun araçla çıkacağımız Pokut ve Sal Yaylaları defalarca gazete ve dergilere konu olmuş, instagram paylaşımlarının vazgeçilmez noktası, 2000 metre yükseklikte muhteşem güzellikte iki yayladır. Tepe üstüne kurulu bu yaylalardaki tüm evlerin tamamen ahşaptır. Bakirliğini korumuş bu iki yaylanın etrafı vahşi bir ormanla çevrili, manzara ise doyulmaz.

Otelden yaklaşık 1 saatlik bir yolculuğun ardından ilk durağımız olan Sal Yaylası’na ulaşıyoruz. Yaylanın ön kısmındaki geniş çimenlik alan ve arkasında dizili yayla evleri farklı bir güzellik sunuyor. Hele Sal’ın üstündeki bankta oturmak, etrafı seyredip temiz havayı ciğerlere çekmek anlatılmaz yaşanır denen deneyimlerden. Sal Yaylası'yla olan birlikteliğimiz bittikten sonra Pokut Yaylası'na geçiyoruz.

İki yayla arasında yapacağımız yarım saatlik düz orman içi yürüyüş güne ayrı bir güzellik katacak. Bu kısa yürüyüşün ardından bu sefer Pokut Yaylası’nın manzarasının keyfini çıkarıyoruz. Bir yandan deniz, bir yandan Kaçkar, şansımız varsa bulut denizi ve bulutlardan başını çıkarmış dağ adacıkları. Etrafı balta girmemiş bir doğal yaşlı orman ile çevrili olan Pokut’a doyamayacaksınız. Pokut'ta manzaraya karşı vereceğimiz molada size sürpriz ikramlarımız olacak. Yaylayı gezip keyfini çıkardıktan Eynetap Düzü'ne doğru son bir kısa yürüyüş yapıp aracımızla buluşuyoruz ve geldiğimiz yoldan vadi tabanına iniyoruz ve öğle yemeğimizi alıyoruz.

Yemeğin ardından Fırtına Vadisi'ni gezmeye başlıyoruz. İlk olarak Zil Kale'ye (Zir Kale) gidiyoruz. 14.yy’a tarihlenen kaleyi gezip fotoğrafladıktan sonra Palovit Şelalesi'ne gidiyoruz. 15 metre yükseklikteki şelale bölgenin en yüksek değil ama debisi en fazla olan şelalesidir. İsteyenler yoldan aşağıya inip şelalenin dibinde fotoğraf çektirebilir. Şelale ziyaretinden sonra bölgenin tek macera parkı olan Tarzanpark'ta çay molası veriyoruz. İsteyenler aktivitelere katılabilir. Tarzanpark'tan ayrıldıktan sonra otelimize dönüyoruz.

Kahvaltının ardından yoğun bir güne başlıyoruz. Bulut Şelalesi ve Büyük Göl'de (2800m) yüzme şansımız olacak. Mayo ve havlularınızı yanınıza almayı unutmayın.

İlk olarak Tar Deresi parkuruna gidiyoruz. Yaklaşık 45 dakikalık kolay bir yürüyüş sonunda Bulut Şelalesi‘ne gelmiş oluyoruz. İsteyenler burada yüzebilir. Burada verdiğimiz moladan sonra geldiğimiz yoldan geri dönüyoruz ve Ayder Yaylası'na çıkıyoruz. Ayder Yaylası'nda kısa bir mola verip Gelintülü Şelalesi'ni fotoğrafladıktan sonra yola devam ediyoruz.

Ayder'den sonra yörede Laz Yaylaları olarak bilinen ve tabi ki Lazların kurdukları ve yaşattıkları yaylaları göreceğiz. Bir de Avusor Yaylası’nın üzerindeki göle yürüyüşümüz var. Avusor Yaylası’na kadar araçla çıkıyoruz. Yolda Hacizeni, Kvaokobğumeri (Yanlış yazmadık Lazca Taş Yığılı anlamına geliyor) ve Toba Yaylaları’nı göreceğiz.

Avusor Yaylası’na vardıktan sonra Büyük Göl’e 1,5 saatlik bir yürüyüş yapacağız.2800 metredeki bu gölde yüzme molası verdikten sonra aynı yoldan geri dönüyoruz. Avusor Yaylası'na vardıktan sonra yöresel öğle yemeğimizi alıyoruz.

Büyük Göl yürüyüşüne katılmak istemeyenler yaylada vakit geçirebilirler. Yemeğin ardından günbatımı için Huser Yaylası'na doğru yola çıkıyoruz. 2320 metre yükseklikteki yayla, 360olik manzarasıyla deniz dahil her yeri gören konumu ile ön plana çıkıyor. Bir de sosyal medyada bol bol gördüğünüz bulutlara değen salıncak da burada. Yayla civarında biraz yürüyüp salıncakta fotoğrafımızı çektirdikten sonra gün batımını bekleyeceğiz. Eğer bulut denizi de olursa bu hayatta gördüğünüz en güzel manzaralardan biri ile karşılaşacaksınız. Fotoğraf çekebilirsiniz veya sadece seyredebilirsiniz. smiley

Kahvaltı sonrası Trabzon’a doğru dönüş yolculuğumuz başlıyor. İlk olarak sahil yoluna ulaşıp ters istikamet gidiyoruz. Ardından Rize'nin Fındıklı ilçesine varıyoruz. Burada gerçek Laz mimarisinin bugün hala ayakta olan muhteşem örneklerini ziyaret ettikten sonra rotamızı Trabzon Havaalanı’na doğru yolumuza devam ediyoruz.

Kalan zamana göre yolda Rize Bezi Atölyesi ve Sürmene Bıçağı satış noktalarına uğrayacağız.