TYPOLOGIES

Cultural

+ 2
DIFFICULTY

MIN. AGE

CITTASLOW ŞAVŞAT

Şavşat Turu

  • Koşturmasız rahat program
  • Cittaslow (Sakin Şehir) ünvanlı Şavşat
  • Şavşat köyleri ve yaylaları
  • Şeytan Kalesi ve Çıldır Gölü
  • Şirata Gölleri ve Karagöl
  • Tamara Odaları ve Suatılan Şelalesi
  • Ardanuç ve Cehennemdere Kanyonu
  • Şavşat Peri Bacaları
  • 2-4 saatlik yürüyüşler

Rezervasyon ve İletişim Bilgilerimiz için Tıklayınız

PROGRAM

Trabzon'da buluşmanın ardından aracımızla Artvin'e doğru yola çıkıyoruz.

Borçka'ya geldikten sonra yönümüzü Murgul'a çeviriyoruz ve Delikli Kaya Şelalesi'ne gidiyoruz. Dileyenler şelalenin dibinde oluşan havuza girebilir. Şelaleden ayrıldıktan sonra Şavşat'a doğru yola devam ediyoruz.

Şavşat’a doğru yükselirken sağ tarafta 249 metrelik yüksekliği ile ülkemizin en yüksek dünyanın 6. (sıralama değişiyor sürekli) en yüksek barajı olan Deriner’i göreceksiniz. Burada Artvin manzarası ile beraber kısa bir mola vereceğiz.

Öğle saatlerinde Şavşat merkeze varmış olacağız. İlk öğle yemeğimiz cağ kebabı olacak. Cağ kebabı ne alaka demeyin. Buranın yemek kültüründe önemli bir yeri var. Yöre halkı haftasonu pikniğe gittiklerinde mutlaka yaparlar. Ateş yanar ve sabahtan akşam cağ yenir.

Yemekten sonra otelimize gidip odalarımıza yerleşiyoruz. Biraz dinlendikten sonra günbatımına gideceğiz. Burada size bir takım ikramlarımız olabilir. Günbatımının ardından otelimize dönüyoruz. Akşam yemeği otelde.

Bugün kahvaltıdan sonra programın en uzun yürüyüşünü yapmak üzere Aşağı Koyunlu Köyü’ne gidiyoruz. Gürcistan Krallığı'nı ‘Altın Çağı' olarak bilinen 1184-1213 yılları arasında yöneten ünlü kraliçe Tamara'ya ait olduğu bilinen ‘Tamara Odaları' ve yanı başındaki ‘Suatılan Şelalesi' günümüzü renklendirecek. Buraya giden patika ilk başta orman içinde geçiyor. Yavaş yavaş 1 saat yükseldikten sonra patika düzleşiyor. Burası kendinizi İsviçre Alplerinde zannedeceğiniz bir manzaraya sahip. Uçsuz bucaksız Şavşat Köyleri manzarası karşınızda.

Burada biraz mola verdikten sonra 1 saat da yan tarafımızda derin vadi üstümüz dağ yamacı olan patikadan yürüyerek Tamara Odaları adı verilen manastıra varıyoruz. Buradan Suatılan Şelalesi gözüküyor. 60 metre yükseklikten akan şelale yürüyüşün uzunluğu nedeni ile çok fazla ziyaret almıyor. Böyle de kalsın. Manastır harabelerinden şelalenin yakınına 15 dakikalık bir yürüyüşle varılabiliyor. Buradaki küçük şelalelerde yüzebilirsiniz. Öğle yemeği molamızı burada vereceğiz.

Daha sonra aynı yoldan dönüp otelimize gideceğiz. Kalan vakte göre Şavşat Köylerinde keşifler yapabiliriz.

Sabah alacağımız kahvaltının ardından ilk olarak Tibeti Kilisesi'ne gidiyoruz. Bu kiliseyi yıkmak için çok uğraşmışlar ama çatısı hariç ön kısmı hala dimdik ayakta duruyor. Kiliseyi fotoğrafladıktan sonra Balıklı Göl'e gidiyoruz.

Yürüyüşümüz ilk etapta biraz dik gelebilir ama çok uzun sürmeyecek merak etmeyin:) Arsiyan Dağı’nın eteklerinde yükselerek göreceğimiz iki yanlı manzara muhteşem. Zaman zaman yok olmaya yüz tutmuş kağnı arabası izlerini takip ederek ilerleyeceğimiz patika bizi Şirata Gölleri‘nin ilki ve küçüğü olan göle çıkaracak. Gittiğimiz mevsime göre su seviyesi değişen gölün rengi beklemiş yoğurt suyuna benzediği için bu ismi almış, yüzmek serbest. (Gürcüce). Hemen ilerisindeki ikinci ve ismi Büyük Şirata olan göl temmuz ağustos aylarında çok alçalıyor. Eğer şanslı isek ortamın bakirliğinden yararlanan angut kuşlarını görebiliriz. Yürüyüşümüze yokuş aşağı devam ederek tekrar Balıkgöl’üne ulaşıyoruz. Burada kısa bir fotoğraf molası verdikten sonra harika bir öğle yemeği için Fevzi Abi ve Nazire Ablanın işlettiği Pona'ya gidiyoruz. Altından dere akan masalarda öğle yemeğimizi aldıktan sonra  Şavşat Karagöl’e doğru harekete geçeceğiz.

Göl etrafında yürüyüşün ardından biraz serbest zaman vereceğiz. İsteyenler kayık kiralayarak göl üstünde keyif yapabilirler. Karagöl'den ayrıldıktan sonra otelimize dönüyoruz.

Bugün Şavşat’ın komşusu Ardahan’a gideceğiz. Ardahan’da gezebileceğimiz iki yer var. Birisi belki de gördüğünüz en güzel kale olacak olan Şeytan Kalesi diğeri de üzerinde atlı kızaklarla görmeye alıştığınız Çıldır Gölü.

1,5 saatlik gene güzel manzaralarla bezeli yolculuğun ardından Yıldırımtepe Köyü’ne varıyoruz. Burada araçtan inip Şeytan Kalesi’ne yürüyeceğiz. Birkaç dakika yürüdükten sonra kaleyi karşıda göreceğiz. Bulunduğu konum itibarıyla mı yoksa mimarisi yüzünden mi bilmiyoruz ama çok heybetli gözüküyor. Fotoğraf çeke çeke 20 dakikalık yürüyüşün ardından kalenin içine giriyoruz. Kale, Karaçay üzerinde Gürcistan sınırına yakın bir konumda inşa edilmiş. Tam olarak yapılış tarihi ve tabi kimin yaptığı bilinmese de Urartular’ın ilk kazmayı attığı ve ticaret yolu üzerinde bir karakol olarak inşa edildiği düşünülüyor. Kale’nin ana yapısına ilaveler de yapıldığı düşünülüyor. Çünkü Roma , Bizans, Akkoyun Karakoyun  herkes bir ara burada ikamet etmiş:)

Kaleden sonraki durağımız Çıldır Gölü, 123 km2 lik alanı ile Doğu Anadolunun 1959 metre ile en yüksekte ve en büyük ikinci gölü olma özelliğinde. Öğle yemeğimizi burada meşhur Atalay’ın yerinde alacağız. Gölden çıkan sazan balığını yemenizi tavsiye ederiz.

Yemeğin ardından göl manzarası ile Çıldır Gölü içindeki en büyük ada olan Adatepe’ye gideceğiz. Ada üzerinde antik kalıntılar var, geniş çimenlik bir alan güzel fotoğraflar çıkıyor. Burada yarım saat kaldıktan sonra Şavşat’a dönüş başlıyor. Ardahan’da eski kaşar ve gravyer peyniri alışverişi için duracağız. Akşam yemeğimiz otelde

Bu gece yıldızları seyretmeye sizi seyir terasına götürürüz belki. Ne dersiniz ? :)

Kahvaltıdan sonra otelimizden ayrılıp dönüş yoluna başlıyoruz.  Fakat gezilerimiz daha bitmedi. İlk önce Şavşat Kalesi'ni göreceğiz. 1000 yıl öncesine tarihlenen kalede kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Ardından Trabzon'a gidiş yolumuzdan biraz sapıp Ardanuç’a gideceğiz. İlçenin arkasında yükselen ve milattan önceki dönemlere tarihlenen kaleye gitmek için Adakale Mahallesi'ne gidiyoruz. Bu mahalle Ardanuç’un en eski yerleşim yeri olduğu için tarih kokuyor. 1551 yılında yapılan İskenderpaşa Camii'si  mimarisi ile göz boyuyor. Buradan isteyenlerle kalenin bulunduğu tepenin üzerine çıkacağız. Kaleden geriye kalan pek fazla birşey yok fakat manzara güzel. Buradan sonraki durağımız ise Cehennemdere Kanyonu olacak. Dünyanın en derin kanyonlarından biri olarak geçiyor. Biz içinde yarım saatlik bir yürüyüş yapacağız. Yukarıdaki manzara az rastlanır güzellikte.

Yolda vereceğimiz öğle yemeği molasının ardından saat 15:30’da THY Hopa terminaline  varıyoruz. Hopa uçuşuyla dönmeyi tercih edenleri terminale bıraktıktan sonra. Trabzon'a geçiyoruz.
Kalan zamana göre yolda Rize Bezi ve Sürmene Bıçağı satış noktalarına uğrayacağız.