TRABZON TARİHİ
Trabzon (Romeika: Τραπεζούντα, Trapezounta, Lazca: Ťrabuzeni, Ermenice: Trapizon) Türkiye'nin bir ili ve en kalabalık yirmi yedinci şehridir. TÜİK verilerine göre ise Trabzon’un 2021 nüfusu 816.684 oldu. Erkeklerin nüfusu 405 Bin 47,kadınların nüfusu ise 411 Bin 637 oldu.[2] Karadeniz Bölgesi'nin Doğu Karadeniz Bölümü'nde yer alan ilin Karadeniz'e kıyısı bulunur. Karadeniz sahili ile Doğu Karadeniz Dağları arasında yer almakta olup yüzölçümü açısından az bir alan kaplar. Batısında Giresun'a bağlı Eynesil ilçesi, güneyinde Gümüşhane'ye bağlı Torul ilçesi ve Bayburt, doğusunda da Rize'ye bağlı İkizdere ve Kalkandere ilçeleri bulunur.
7 Eylül 2010 tarih ve 27695 sayılı resmi gazetede yayımlanan karar ile birlikte 7 belde ve 29 köy tüzel kişilikleri kaldırılarak belediye sınırlarına dahil edilmiştir. Bu son düzenleme ile birlikte belediye nüfusu 402.166'ya çıkmıştır.
Trabzon, günümüzde Karadeniz Bölgesi'nin Samsun'dan sonra ikinci büyük kentidir. Trabzon, 12 Kasım 2012 tarihinde kabul edilen büyükşehir yasa tasarısı ile büyükşehir belediyesi olmuş ve merkez ilçe kaldırılarak Ortahisar ilçesi kurulmuştur. Trabzon iki il ile birlikte de "şehzadeler şehri" olarak anılır. Evliya Çelebi Trabzon için şöyle demiş: "Bu şehre küçük İstanbul denilse yeridir. İrem bağları gibi süslü bir şehirdir burası."
Activision imzalı dünyaca ünlü savaş oyunu serisi Call of Duty'nin Soğuk Savaş dönemini anlatan Call of Duty: Black ops Cold War oyununun bazı sahneleri Trabzon'da geçmektedir.
ANTİK ÇAĞ
Eusebius'a göre şehrin kuruluş tarihini MÖ 756 olmakla birlikte bu iddia Trabzon'u İstanbul, Roma hatta, genel kanıya göre Trabzon ve diğer Doğu Karadeniz kolonizasyonunu gerçekleştiren Sinop'tan daha eski bir kent yapmaktadır. Bu durum gerçekse Sinoplular var olan bir kenti MÖ 630 tarihinden sonra yeniden kolonize etmiş olmalıdırlar.
Anabasis'te geçen "Pontos Euksenios kıyısındaki bu şehir Sinope'nin Lazların ataları olan Kolhis ülkesindeki kolonisidir" ifadesi daha sonra Arrian ve Peripleus tarafından da onaylanmıştır.[16]
Trabzon şehrinden ilk defa MÖ 400 yılında şehri gören Atinalı Xenophon tarafından bahsedilmiştir. Merkezinde Yunanların çevre köylerinde bugünkü Lazların (Tzanlar) ataları olan Kolhislilerin ve yaşadığı Trabzon, Antik çağ ve sonrasında Zigana geçidi üzerinden Ermenistan ve Euphrates civarında üretilen ticari malların takas edildiği ticaret merkezi ve dış ülkelere satıldığı bir ihraç limanı özelliğindeydi. Pontus İmparatoru Mithridates'in Roma İmparatorluğu ile giriştiği bir dizi savaşı kaybetmesinin ardından Anadolu topraklarının yanı sıra Trabzon da Roma hakimiyetine girmiştir.
Komninos Hanedanı'ndan Aleksios Latin işgali nedeniyle Trabzon'a gelerek teyzesi Gürcü Kraliçesi Tamar'ın desteğiyle kendini Roma İmparatoru ilan etmişse de Batı özellikle Vatikan Trabzon İmparatorunu küçümseyerek "Laz hükümdarı" olarak tanımlamıştır [22]. Trabzon imparatorları başlangıçta diğer Bizans (Doğu Roma) imparatorları gibi çift başlı (aetos) figürünü sembol olarak kullanmışlarsa da Latin işgalinin sona ermesi ve Konstantinopolis'te yeniden yasal yönetimin iktidarı ele geçirmesiyle, bir çatışmaya sebebiyet vermemek için bugün Trabzon Ayasofya müzesinin giriş kapısının üzerinde rölyefi bulunan tek başlı kartal sembolü tercih etmişlerdir. Cenevizliler ile Venedikliler, Moğollar ile Osmanlılar hatta çeşitli Türkmen (Akkoyunlu kabile federasyonuna mensup) klanları ile denge politikası sürdürerek, varlığını sürdürebilen bu zengin liman kenti, İstanbul'un fethinden sekiz yıl sonra 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Karadeniz'deki çeşitli beylikler, İtalyan kolonileri ve Kırım'la birlikte ele geçirilerek İpek yolunun stratejik anahtarının Osmanlı hakimiyetine girmesi sağlanmıştır.
Komninos Hanedanı'ndan Aleksios Latin işgali nedeniyle Trabzon'a gelerek teyzesi Gürcü Kraliçesi Tamar'ın desteğiyle kendini Roma İmparatoru ilan etmişse de Batı özellikle Vatikan Trabzon İmparatorunu küçümseyerek "Laz hükümdarı" olarak tanımlamıştır. Trabzon imparatorları başlangıçta diğer Bizans (Doğu Roma) imparatorları gibi çift başlı (aetos) figürünü sembol olarak kullanmışlarsa da Latin işgalinin sona ermesi ve Konstantinopolis'te yeniden yasal yönetimin iktidarı ele geçirmesiyle, bir çatışmaya sebebiyet vermemek için bugün Trabzon Ayasofya müzesinin giriş kapısının üzerinde rölyefi bulunan tek başlı kartal sembolü tercih etmişlerdir. Cenevizliler ile Venedikliler, Moğollar ile Osmanlılar hatta çeşitli Türkmen (Akkoyunlu kabile federasyonuna mensup) klanları ile denge politikası sürdürerek, varlığını sürdürebilen bu zengin liman kenti, İstanbul'un fethinden sekiz yıl sonra 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Karadeniz'deki çeşitli beylikler, İtalyan kolonileri ve Kırım'la birlikte ele geçirilerek İpek yolunun stratejik anahtarının Osmanlı hakimiyetine girmesi sağlanmıştır.